4 Aralık 2013 Çarşamba

Ahhh ah kendime bi blogger cep uygulaması bulamadım :(

Ben aktif bi bilgisayar kullanıcısı diilim! Hani ii kullanırım tmm ama evde diil :( Bebe varken bilgisayar açmak büyük lüks, e elimin altında akıllı Cep telefonu varken illa cepten yazcam post. Ama gelin görün ki google kendi blogger uygulamasını bulunduğunuz ülkede kullanılamıyor diye indirtmiyo, blogaway diye bi uygulama buldum başlık ve taglerde türkçe karakter desteklemiyor :( blogger droid çok ilkel geldi gözüme ama onu da An itibariyle deniyorum! Allah aşkına varsa bilen kullanan bi yardım etsin yaaa :( Word press de mi blog açsaydım ne! Google ı kınıyorum, hatta uygulamaya flag as inappropriate diyip notlar bırakıyorum ama tabi çok da tın :/

3 Aralık 2013 Salı

Bir kesik emzik hikayesi...

Bi buçuk haftadır izindeyim, gelin görün ki daha ne olduğunu anlayamadan kendimi de oğlumu da bi zora soktum ki sormayın :S iznin ilk haftası uzun zamandır gerek elimin alçıda olması gerekse bi yandan çalışıp bi yandan oğluma bakan büyüklerimizin misafirliği derken ilgilenemediğim evle ilgilendim. Dedim bi derleyip toplayıp sonra güzel güzel vakit geçireyim oğlumla :)  şöyle bi elden geçirdim evi, tabi hâlâ dağınık, düzeltilmesi gereken çekmece dolap vs var ama çaktırmayın onları yavaş yavaş zamana yayarak yapacağım, şimdilik dış temizliği hallettim.

Sonraki hafta başı, Ne oldu, nasıl oldu hatırlamıyorum ne zamandan beri yapmak istediğim şey  aklıma düştü. Emzik bırakmak! Nasıl olsa evdeyim ya ilgilenirim, gece direnirse işe gitmeyeceğim için kalkar pışpışlarım derken tuttum emziğinin ucundan azcık kestim.

1. Gün öğle uykusunda verdim eline, emdi emdi bi keyif alamayınca çıkardı baktı deliğine parmağını sokmaya çalıştı. Bozulmuş dedikçe ağlandı mızmızlanıp kendi ordan oraya attı. Yatakta emziksiz kendini sakinleştiremeyince çok zorlanmasına gönlüm el vermedi aldım ayağımda sallayarak uyuttum, normal zamandan 1 buçuk saat geç daldı uykuya. Akşam aynı şekilde sallanmak istedi.

2. Gün öğle uykusunda çok ağladı çıkardım kesik emziği gösterdim baktı başını çevirip ağlamaya devam etti elini bile uzatmadı almak için. Durum öyle olunca bi daha da çıkarmayım artık dedim ve bugün 9. Gün daha da emziği görmedi. Yatakta kendi kendine vakit geçirebiliyordu emzik varken ama şimdi yanına oyuncak vs de versem uzun sürmüyor  başlıyor mıkırdanmaya. Uyku vakti gelince sallanmadan sakinleşmiyo hatta uyku arkadaşı bile işe yaramıyor :( gündüz uykusundan emzik aramaya uyanmıyo iki gündür ama gece uyanıp arıyor bulamayınca da ver yansın ağlıyor :S tekrar sallıyorum uyuyor.

Şimdilik sadece 2 sorunumuz var, biri gece ağlaması, ki ben onu pek sorun olarak bile saymıyorum çünkü emzik de olsa onu bulamayınca ağlıyordu, ben kalkıp emziği veriyordum. Yani öyle de böyle de uyandırıyor anneyi :S diğeri ise kendi kendine uyuyan Bebe tekrar sallanmaya geri döndü :( bakalım şu emzik işini tamamen unutsun uyku eğitimine tekrar başlarız artık :(

Güncelleme : bugün 15. Gün, bi gün iyi geçiyor ise bi gün meme meme diye ağlıyor, gece uykuları hala tam oturmadı, ağlayarak uyanınca sallayarak bazen ayılmadan tekrar uyutabiliyorum ama Kimi geceler bi ayılıyor üç saat uyumak bilmiyor. Gündüz uykusu nispeten daha iyi. Zaten beni biraz ümitlendiren de o. Yavaş yavaş gecelerinde düzelmesini umuyorum. Malum başladığım işi yarıda da bırakamıyorum. Bu arada her zaman ortalıkta olan "aaa ben tüm çocuklarımı emziksiz büyüttüm", "ay benimki emzik almadı hıh" cılar yer yarıldı içine girdi, "aaa niye vermiyon çocuğun emziğini" ciler türedi. Emzik bırakma konusunda destekçi bulamadım kendime, sanırsın çocuğa işkence yapıyorum :/

Güncelleme : Bugün 24. Gün oğlum çok huysuz sinirli olduğu zamanlar hariç meme demiyo :) hatta 3 gündür gündüz uykularında emziksiz uyumayı geçtim kendi kendine uyumayı başardı :D geceler hâlâ uykuya dalma açısından sıkıntılı olsa da 3 gecedir emzik arayıp uyanmıyor, arada yatak içinde tur atıyo ama tekrar uykuya dalabiliyo, o neredeyse deliksiz uyuyo ama ben malesef annelik hastalığına bi kere yakalanmış biri olarak onun nefesine bile uyanıyorum :( acaba terledi mi, üstü mü açık vs vs bi türlü derin uykuya geçemiyorum :/ neyseki halimize şükür deyip emzik konusunda daha iyimser günler geçiriyoruz anlayacağınız :)

28 Kasım 2013 Perşembe

Bloguma kesin dönüş yapmış bulunmaktayım :)

Oooo oo yazmayalı yine çok olmuş, şu an Bebe sallama seansımdan bildiriyorum artık boşlamak yok, ne de olsa artık kendime daha çok vakit ayırabileceğim çünkü uzun bi izne çıktım :D
Gelgelelim Son posttan bu yana olanlara, bayramda tek elle Bebe zaptetmek epey zor olsa da gerek benim Annem gerek eşimin annesi oldukça yardımcı oldular diğer konularda. Bayram dönüşü annem geldi 3 hafta kadar oğluma baktı ben çalıştım derken benim atamam yapıldı ve ücretsiz doğum iznimin kalan kısmını aldım. Bu konuda şunu belirteyim ki devlet herşeyi açık ve net yazdığını iddia etse de (bizzat ankara Devlet Personel Başkanlığı ile görüştüm ve atanan memura atamadan önce doğum yapmış olsa ve 24 ayın bitimine 1ay dahi kalmış olsa izin alabileceğini söylediler) kurumların personel işleri bu konudaki maddeyi (personel Genel Tebliği seri No 2) yanlış yorumlamakta direniyor. Velhasıl önümde uzun bi izin süreci var. Ama doğum iznimde gayet uzundu ve ben bişey anlamadan geçip gitmişti, bu da öyle olacak diye çok korkuyorum :S Allah hayırlısı ile oğlumu kreş çağına kadar büyütmeyi nasip etti, inşallah hayırlısı ile geçer bu vakit :D
Bu arada izne çıkar çıkmaz nasıl rahat battığını ve oğluşumla bu yeni haftaya nasıl başladığımızı bi sonraki postta anlatacağım ;)

13 Ekim 2013 Pazar

Yine yollardayız...

Kurban Bayramı tatili ailelerin uzakta olması sebebiyle yollarda geçmeye başladı bile, Cuma günü babamı da alıp ankaraya gittik. Malum kendisi 2 haftadır çalışan Anne maduru oğluma bakıyordu, dede torun oynadılar bende işle ev arası mekik dokuyarak yeme İçme uyku vb ihtiyaçlara yetiştim. Oldukça yoğun bi Tempo oldu malum evde 3 adamı idare etmek bi de çalışmak biraz beni yordu :(

Yolculuk hazırlıkları oğluşum sayesinde iice zorlaştı, son gün raporluyum oturdum hazırladım ama tek elle zor oldu zira bi elim alçıda, parmağımı Çatlattım :'(

Babamı annem ve kardeşime teslim edip iki gece onlarda kalıp tekrar bu sabaha karşı düştük yollara, çok erken çıkmış olmamıza rağmen yol bir hayli kalabalık. Hayırlısı ile anaevi dinlenme tesisinden kocaköy bayramlaşma kampına varalım yine yazacağım inşallah.

Dipnot : bana çok çektiren ve yılın 3te 1ini serviste geçiren sözüm ona akıllı telefondan kurtuldum, yeni telefonumla cepten kesintisiz blog yayını yapmayı umuyorum artık :D

11 Ağustos 2013 Pazar

Ramazan Bayramı Etkinlikleri



Bayramlarda uzaklardaki ailemizi ziyarete gitmekten yaşadığımız şehirde neredeyse hiç bayram geçirmedik. Bu bayram evimizdeydik :)  ilk gün ne kadar akrabamız varsa gittik bayramlaştık, aklımız sıra bebekle kısa kısa oturup bi güne bitirecektik, evet bitirdikte ama sabah erkenden evden çıkıp gecenin bi vakti dönerek. Oğlum epey yoruldu ama hoşuna gittiğinden hiç belli bile etmedi. Gittiği her yerde karış karış gezindi emekledi. (hâlâ yürüyemiyoruz!)

ikinci gün şekil üzerinde görüldüğü gibi yaylaya serine kaçtık, piknik yaptık. Dayımlarla uzun zamandır açık hava organizasyonu yapmamıştık. Kendisi piknikte benim için bi çığır açtı ve demlik dahi getirerek çay bile demledi. Ellerine sağlık valla çok da güzel oldu. Ben piknik olayında bebeden ötürü plastik kap kacak minimum zahmet eziyet taraftarı olmama rağmen düşünmedim değil, böylede güzel oluyor acaba pikniklik edinsem mi bi tane diye ama yok yok ben yapamam :(

Bayramın 3. Günü denize gitme planımız vardı ama olmadı eşimin işi çıktı. Ne yalan söyleyeyim bende 2 gündür yorulmuştuum ara vermiş olmak ii oldu.

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Bir haftalık ev yatış sona erdi :(

Geçtiğimiz hafta boyunca izinliydim ve evdeydim, sebep tabiki oğluşumun bakıcısının temmuz başı itibariyle kendi oğluna bakmak üzere işten ayrılışı :) Biz bu durum üzerine Okanımı kreşe vermeyi düşünüyorduk, malum bir yaşını doldurdu, hala kreş için erken bi yaş ama bebek de sayılmaz artık, mecburiyet üzerine tanıdık bi kreşle görüştük tam fiyatı görüşüp yazdıracağımız gün bambaşka bir haber aldık ve hayatımızın seyri bambaşka bir yöne doğru değişti.
Yayınlanan bir kanuna göre sözleşmeli olarak çalıştırıldığım kurumda kadroya atanma imkanım oldu, başvurular yeni başladı ama biz daha haber olur olmaz kreş işinden vazgeçtik, çünkü bu haberi daha ben okana hamile iken bekliyordum. Çok bekledik ama değecek inşallah. Kadroyu alır almaz ücretsiz doğum iznine ayrılmayı planlıyorum, yok memur olup doğurcaktın geç kaldın derlerse istifaya kadar yolu var çünkü oğluma ben bakmak istiyorum, daha doğrusu o annesinden bu küçük yaşta ayrılmasın istiyorum.
Neyse gelelim ramazanın son günlerine, eşimin sürekli iş çevresinden aldığı iftar davetleri ve bu davetlere bebeli katılamayacağım sebebiyle evde kendi başıma saçma sapan iftar yemekleri düzenliyorum, insan tek olunca çeşit çeşit yemek yapası gelmiyor, örneğin geçen gün kendime patates cipsi yaptım. Biliyorum çok sağlıklı besleniyorum değil mi :D
Patatesleri ince ince dilimledim, yağ, kırmızı biber ve karabiber ile harmanladım. Hatta yarısına bir de bimden aldığım sarmısaklı çeşni döküp karıştırdım. Dizdim tepsiye tek tek, 200derece fırında 30 dk mükemmel oldular. Yanlız bu süre patateslerin inceliğine göre değişir.
Ben böyle sağlıklı (!) beslenirken oğlumu da düşünmeden olmaz, malum bizim ki ben ne zaman evde olsam hastalanıyor, bu da yaklaşık ayda bire tekabül ediyor. Bu seferde boğazı ağrıyo kuzumun, o yüzden pütürsüz şeyleri daha kolay yiyo, çorba ile sebze püresi arasında bişeler hazırlayım dedim, napayım diye düşünürken evde ne var ona göre bişeler hazırlayım dedim. Soğan, patates, kıyma, bezelye, az tatlı kabak dilimi biraz su ile düdüklüde haşladım, blendırdan geçirdim.
Afiyetle yedi bebişim. Bide taneli yemeğe alışsa süper olacak ama bu hastalıklar sebebiyle kilo kaybediyo, bende yesinde nasıl yerse yesinciler gibin yediriyorum böyle :\

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Blog tutmak zor zanaat :s

Bir blog açayım dedim ama düzenli gönderi yazmayı bir türlü beceremedim :( yok oğlumun diş çıkarma dönemleri, yok hem iş hem ev krizlerim, telefonumun ikinciye servise gidişi,...  Derken ben bu işe vakit bulamadım. Çok anlar oldu ah şunu yazsam, şunun resmini paylaşsam dediğim şeyler ama paylaşamadım. İki satır bile yazamadım telefonum olmayınca, bebekle bilgisayar açmak zor geldi, ya da ben akıllı telefonuma çok alışmışım :( neyse telefonumu tamir edememişler ki yenisini yolladılar Son zamanda aldığım güzel haberlerden biri oldu bu. Artık daha rahat paylaşım yapmayı umuyorum ;)
Akşam üzeri parkta biraz yürüyüş yaptık ve belediyemizin düzenlediği iftara katıldık. Eve geldik, oğluşumu yıkadıktan sonra sallama faslına geçiyorum hadi iyi geceler  :)

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Uykusuz her gece, ama bu gece başka gece :S

Sabahın 5 buçuğunda uyanıp tekrar uyumayan oğlum sayesinde bugün dünyaya leyla leyla bakıyorum. Çalışan anne olmanın en zor yanı bu olsa gerek, ya da ben uyku konusunda hassas bir insan olduğum için bana öyle geliyor :s

Yine de ii giden şeylerinde olduğunu düşünüyorum, mesela oğluma çorbasını günlük hazırlamak yerine dün akşam nedense o uyurken hazır ettim bugünün çorbasını. En azından bu uykusuz halimle bu akşam ne yiyecek onu dert etmeyeceğim.

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Yeni telefon alsam ancak bu kadar sevinirdim :D


Servise verdiğim sevgili akıllı telefonumu geçen hafta aldım ama nasıl aldım!!! Böyle bi şirinlik yok! Bi de "I'm back" demiyo mu? Bittim valla :) İçimden "Hah bende seni bekliyodum" dedim. 
Yokluğunda kullandığım da kendi çapında akıllı bi telefondu, ama yok bu başka, çok bağlanmışım kerataya :D Allah arızasını göstermesin, elim ayağım olmuş, evde bilgisayar açmayı unutturdu bana bu telefon, o kadar ki blog açtım ama evde bilgisayarı açmaya üşenmekten (artık bide bebe var üşenmeyi bırak zaman yok zaman, boş vakitlerimde uyumayı seçiyorum) hiç birşey yazamadım. Umuyorum ki artık mobil olarak gerek bebek sallama seyanslarında gerekse yiyecek bişeyler atıştırırken yeni postlar ile karşınızda olacağım. Hadi hayırlısı ...

29 Nisan 2013 Pazartesi

Tatil dönüşü iş başı :(

Bir hafta boyunca gezip tozmanın ardından dün evimize döndük :) Tabi ki evimizi özledik ama işe dönmek özellikle sabah saatlerinde çok zor oldu. Önce Ankara, sonra Afyon seyahatlerimiz sonucunda en çok eğlenen oğlum oldu bence. Anane, dede ve teyzeyi gördük, sonrasında da arkadaşlarımızla termal otel maceramızda oldukça yeni yerler görüp yeni şeylerle tanıştık. 

5 Nisan 2013 Cuma

Bahar işte şimdi başlıyor ...

Hafta sonu gerçekten sıcaktı, çiçekler açmış zaten ama benim için bu sene baharın gelişi tamamen sıcakla doğru orantılı. Güneş varsa tamamdır, işte bahar derim. Sebebi belkide bi yaz bebesi olmam, herkes sıcağı sevmez ama ben severim. Tabi ki öyle kavurucu sıcaktan bahsetmiyorum. Ama sıcak benim için rahatlık, incelik, hava almak anlamı taşıyor. Galiba minik oğlum içinde aynı şey geçerli. Çünkü o da bi yaz bebeği :)

4 Nisan 2013 Perşembe

Pafulim

Ne zamandır açmak istediğim blogumu sonunda açtım, fakat nedendir bilmiyorum bir türlü yazmaya başlayamadım. Artık gün bugündür deyip ilk yayınımı yazıyorum, hadi hayrola :)

9 aydır anne, 6 yıldır mühendis, 23 yıldır öğrenci, 28 yıldır bireyim. Hepsi bir yana en çok blog açmaya beni heveslendiren annelikti! Zaman zaman yaşama dair, bazen teknik konularla ilgili bloglar açma hevesim olsa da  hiç hayata geçiremedim. Fakat gelin görünki 2012 haziranında anne olduktan sonra içimde bi paylaşma hissidir aldı başını gidiyor. Bunun muhtemel sebebi gerek hamilelik sürecinde gerekse oğlum dünyaya geldikten sonra yüzlerce hatta hiç abartı olmaz binlerce yazı, makale, blog okuduktan sonra bunları kayıt altına almak ve paylaşmak isteği olabilir. Tabi bu dönemde bir çok annenin blogunu okuyarak tecrübelerinden faydalanmış olmak da beni bu işe özendirdi diyebilirim.

Anlatcak çok şey var çok....

Ama en baştan başlamak zor, zaman geçtikçe yeri geldikçe paylaşmak dileğiyle ...